BAP 16

KENHREADAKİ kilisenin hizmetçisi olan Fibi kızkardeşimizi, mukaddeslere lâyık olduğu veçhile onu Rabde kabul,
2. ve size muhtaç olduğu şeyde kendisine yardım edin diye size tavsiye ederim; çünkü o da bir çoklarına, ve bana da yardımcı oldu.
3. Mesih İsada iş arkadaşlarım olan Priskaya ve Akuilaya selâm edin;
4. onlar benim canım uğruna kendi boyunlarını koydular; onlara yalnız ben değil, fakat Milletlerin bütün kiliseleri de şükrederler;
5. onların evindeki kiliseye de selâm edin. Asyanın Mesihe turfandası olan sevgilim Epenetosa selâm edin.
6. Sizin için çok çalışmış olan Meryeme selâm edin.
7. Resuller arasında muteber, ve benden evel Mesihte olan akrabam ve mahpusluk arkadaşlarım Andronikosa ve Yuniasa selâm edin.
8. Rabde sevgilim Ampliatusa selâm edin.
9. Mesihte iş arkadaşımız Urbanusa, ve sevgilim Stahise selâm edin.
10. Mesihte beğenilmiş olan Apellise selâm edin. Aristovulosun evinden olanlara selâm edin.
11. Akrabamdan Hirodiona selâm edin. Narkissusun evinden Rabde olanlara selâm edin.
12. Rabde çalışan Trifenaya ve Trifosaya selâm edin. Rabde çok çalışmış olan sevgili Persise selâm edin.
13. Rabde seçilmiş olan Rufusa, ve anasına ki, benim de anamdır, selâm edin.
14. Asinkritosa, Flegona, Ermise, Patrovasa, Ermasa ve onlarla olan kardeşlere selâm edin.
15. Filologosa ve Yuliaya, Nereusa ve kızkardeşine ve Olimpasa ve onlarla olan bütün mukaddeslere selâm edin.
16. Birbirinize mukaddes öpüşle selâm edin. Mesihin bütün kiliseleri size selâm ederler.
17. İmdi, ey kardeşler, öğrendiğiniz talime karşı gelen ayrılıklara ve sürçmelere sebep olanlara dikkat etmenizi sizden rica ederim; ve onlardan çekinin.
18. Çünkü bu gibiler Rabbimiz Mesihe değil, fakat kendi karınlarına hizmet ederler; ve safdil adamların yüreklerini düzgün ve hoş sözlerle aldatırlar.
19. Çünkü itaatiniz herkesin kulağına erişti. İmdi hakkınızda seviniyorum; fakat iyilik için akıllı, ve kötülük için saf olmanızı istiyorum.
20. Ve selâmet Allahı yakında Şeytanı ayaklarınızın altında ezecektir.
Rabbimiz İsa Mesihin inayeti sizinle beraber olsun.
21. İş arkadaşım Timoteos, ve akrabamdan Lukius ve Yason ve Sosipatros size selâm ederler.
22. Mektubu yazan ben Tertius, size Rabde selâm ederim.
23. Benim ve bütün kilisenin mihmandarı Gayus, size selâm eder. Şehrin haznedarı, Erastos, ve Kuartus kardeş size selâm ederler.*
*Bazı eski metinler buraya 24 üncü âyeti koyuyorlar: Rabbimiz İsa Mesihin inayeti hepinizle olsun. Amin. ve mümasil kelimeleri 20 inci âyete koymuyorlar.
25. İmdi incilime ve İsa Mesih vâzına göre, ezelî zamanlardan beri meskût kalıp
26. fakat şimdi zahir olmuş, ve ezelî Allahın emrine göre peygamber kitapları vasıtası ile bütün Milletlere imana itaat için bildirilmiş olan sırrın izharına göre sizi sabit kılmağa kadir,
27. yegâne âlim Allaha, İsa Mesih vasıtası ile ebediyen izzet olsun. Amin.

BAP 15

İMDİ biz kuvvetliler kuvvetli olmıyanların zayıflıklarını yüklenmeğe, ve kendimizi hoşnut etmemeğe borçluyuz.
2. Her birimiz bünyan uğruna iyilik için komşusunu hoşnut etsin.
3. Çünkü Mesih de kendini hoşnut etmedi; fakat, nitekim yazılmıştır: “Seni rüsvay edenlerin rüsvaylığı üzerime düştü.”*
4. Çünkü evelden her ne yazıldı ise, bizim öğretilmemiz için yazıldı, ta ki, sabırla ve kitapların tesellisi ile ümidimiz olsun.
5. İmdi Mesih İsaya göre birbirinizle ayni şeyi düşünmeği sabır ve teselli Allahı size ihsan etsin;
6. ta ki, Rabbimiz İsa Mesihin Allahını ve Babasını ittifak ile ve bir ağızla taziz edesiniz.
7. Bundan dolayı Allahın izzeti için Mesih sizi kabul ettiği gibi, birbirinizi kabul edin.
8. Zira diyorum ki, Mesih Allahın hakikati uğruna sünnetliliğin hizmetçisi kılınmıştır, ta ki, atalara olan vaitleri sabit kılsın,
9. ve Milletler, merhameti için Allahı taziz etsinler; nitekim yazılmıştır:
*Mezmur 69:9
“Bunun için Milletler arasında sana hamdedeceğim, Ve senin ismine terennüm edeceğim.”*
*Mezmur 18:49.
10. Ve tekrar diyor: “Ey Milletler, onun kavmı ile beraber sevinin.”*
* Tesniye 32:43.
11. Ve tekrar: “Ey bütün Milletler, Rabbe hamdedin; Ve bütün ümmetler onu temcit etsinler.”*
*Mezmur 117:1.
12. Ve tekrar İşaya diyor: “Yesseden kök, ve Milletlere saltanat etmek için çıkan bir zat olacak; Milletler ona ümit bağlıyacaklar.”*
*İşaya 11:10.
13. İmdi, Ruhülkudüsün kudretile ümitte artmanız için ümit Allahı sizi iman etmekte bütün sevinç ve selâmetle doldursun.
14. Ey kardeşlerim, ben kendim de hakkınızda kaniim ki, siz kendiniz de iyilikle dolu, her bilgi ile dolgun, ve birbirinize nasihat etmeğe muktedirsiniz.
15. Fakat Allah tarafından bana verilen inayetten dolayı size tekrar hatırlatır gibi, bazı yerlerde daha çok cesaretle yazdım;
16. bu inayet de Allahın inciline kâhinlik eden, Milletlere Mesih İsanın hizmetçisi olmaklığım içindir, ta ki, Milletlerin takdime edilmesi Ruhülkudüsle takdis olunarak makbul olsun.
17. İmdi Allaha ait şeylerde Mesih İsada övünmem vardır.
18. Çünkü Milletlerin itaati için Mesihin benim vasıtamla, sözle ve işle,
19. alâmetler ve hârikalar kuvvetile, Ruhülkudüsün kuvvetile işlediğinden başka şeyler hakkında bir şey söylemeğe cesaret etmem; şöyle ki, ben Yeruşalimden başlıyıp İlliryaya kadar dolaşarak Mesihin incilini tamamen vâzettim.
20. Ve böylece bir başkasının temeli üzerine bina etmiyeyim diye Mesihin ismi zikredilmiyen yerde vâzetmeğe gayret ettim;
21. fakat, nitekim yazılmıştır: “Onun hakkında kendilerine haber verilmiyenler görecekler,
Ve işitmemiş olanlar anlıyacaklardır.”*
*İşaya 52:15.
22. Bu sebeple dahi çok kereler tarafınıza gelmekliğime manialar çıktı;
23. fakat şimdi bu iklimlerde artık yerim olmadığından, ve çok yıllardan beri tarafınıza gelmeğe arzum olduğundan,
24. ne zaman İspanyaya gidersem, (çünkü geçerken sizi görmek ve önce bir miktar size doyduktan sonra oraya doğru tarafınızdan gönderilmek ümidindeyim)
25. fakat şimdi mukaddeslere hizmet ederek Yeruşalime gidiyorum.
26. Çünkü Makedonya ve Ahaya Yeruşalimdeki mukaddeslerden fakir olanlara bir iane yapmağa razı oldular.
27. Evet, razı oldular; ve onlara borçludurlar. Zira mademki Milletler onların ruhanî şeylerine ortak oldular, cismanî şeylerle onlara hizmet etmeğe borçludurlar.
28. İmdi bunu bitirdikten, ve bu semereyi onlara mühürledikten sonra, aranızdan geçip İspanyaya gideceğim.
29. Ve bilirim ki, yanınıza geldiğimde, Mesihin bereketinin doluluğu ile geleceğim.
30. Ey kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih için ve Ruhun sevgisi için size yalvarırım, Yahudiyede olan itaatsizlerden kurtulayım,
31. ve benim Yeruşalime olan hizmetim mukaddeslere makbul olsun diye Allaha benim için dualarda benimle beraber cehdedin;
32. ta ki, Allahın iradesile sevinçle tarafınıza gelip sizinle istirahat edeyim.
33. Ve selâmet Allahı hepinizle beraber olsun. Amin.

BAP 14

İMANDA zayıf olanı kabul edin, fakat şüpheli meselelere karar vermek için değil.
2. Birinin her şeyi yemege iman vardır; fakat zayıf olan sebze yiyor.
3. Yiyen, yemiyeni hor görmesin; ve yemiyen yiyene hükmetmesin; çünkü Allah onu kabul etmiştir.
4. Başkasının hizmetçisine hükmeden sen kimsin? kendi efendisi huzurunda durur veya düşer. Fakat duracaktır; çünkü Rab onu durdurmağa kadirdir.
5. Kimi bir güne başka günden ziyade itibar eder; ve kimi her güne itibar eder. Her biri kendi fikrinde kani olsun.
6. Güne itibar eden Rab için itibar ediyor; ve yiyen Rab için yiyor, çünkü Allaha şükrediyor; ve yemiyen Rab için yemiyor, ve Allaha şükrediyor.
7. Çünkü bizden hiç kimse kendisi için yaşamıyor, ve hiç kimse kendisi için ölmüyor.
8. Çünkü eğer yaşarsak, Rab için yaşarız; ve eğer ölürsek, Rab için ölürüz; imdi eğer yaşarsak da, ölürsek de, Rabbiniz.
9. Çünkü Mesih bunun için öldü ve tekrar yaşadı, ta ki, hem ölülerin ve hem yaşıyanların Rabbi olsun.
10. Fakat sen, niçin kardeşine hükmediyorsun? ve yahut sen, niçin kardeşini hor görüyorsun? Çünkü hepimiz Allahın hüküm kürsüsü önünde duracağız.
11. Çünkü yazılmıştır:
“Rab diyor: Hayatım hakkı için, her diz önümde çökecek, Ve her dil Allaha ikrar edecektir.”*
*İşaya 45:23.
12. İmdi öyle ise, her birimiz kendisi hakkında Allaha hesap verecektir.
13. Bunun için birbirimize artık hükmetmiyelim; fakat daha ziyade kardeşe tökez yahut sürçme taşı koymamağa hükmedin.
14. Bilirim, ve Rab İsada kaniim ki, hiç bir şey kendiliğinden murdar değildir; ancak bir şeyi murdar sayan kimseye murdardır.
15. Çünkü eğer yiyecek sebebile kardeşin mahzun olursa, artık sevgiye göre yürümiyorsun. Onun uğruna Mesihin öldüğü kimseyi yiyeceğin ile helâk etme.
16. İyiliğiniz hakkında kötü söylenmesin;
17. çünkü Allahın melekûtu yiyecek ve içecek değil, fakat salâh ve selâmet ve Ruhülkudüsle sevinçtir.
18. Çünkü bununla Mesihe kulluk eden Allaha makbul, ve insanlarca beğenilmiştir.
19. İmdi öyle ise, selâmete ve yekdiğerini bina etmeğe ait işlere sâyedelim.
20. Yiyecek uğruna Allahın işini bozma. Her şey temizdir; fakat sürçerek yiyen adama kötüdür.
21. Et yememek, şarap içmemek ve kardeşinin onunla sürçeceği bir şeyi yapmamak iyidir.
22. Sende olan iman Allahın indinde kendin için olsun. Tahsin ettiği işte kendine hükmetmiyen adam ne mutludur!
23. Fakat şüphe eden yerse, mahkûm olur, çünkü imandan değildir; ve imandan olmıyan her şey günahtır.

BAP 13

HERKES, üzerinde olan hükûmetlere tâbi olsun; çünkü Allah tarafından olmıyan hükûmet yoktur; ve olanlar Allah tarafından tanzim olunmuştur.
2. Bundan dolayı hükûmete mukavemet eden Allahın tertibine karşı durmuş olur; ve karşı duranlar kendi aleyhlerine hüküm alırlar.
3. Çünkü hükümdarlar iyi işe değil, fakat kötü işe korkudurlar. Ve hükûmetten korkmamak ister misin? iyi olanı yap, ve onun tarafından metholunursun;
4. çünkü sana iyilik için Allahın hizmetçisidir. Fakat kötü olanı yaparsan, kork; çünkü kılıcı boş yere taşımıyor; çünkü Allahın hizmetçisidir, kötülük yapana gazap için intikamcıdır.
5. Bunun için yalnız gazaptan ötürü değil, fakat vicdandan ötürü de tâbi olmak lâzımdır.
6. Çünkü bunun için de vergiler eda edersiniz; çünkü daima gayretle devam ederek tam bu iş için Allahın hizmetçileridirler.
7. Vergi hakkı olana vergiyi, gümrük hakkı olana gümrüğü, korku hakkı olana korkuyu, hürmet hakkı olana hürmeti, cümleye haklarını eda edin.
8. Birbirinizi sevmekten başka, kimseye bir şey borçlu olmayın; çünkü diğerini seven şeriati itmam etmiştir.
9. Çünkü: “Zina etmiyeceksin; katletmiyeceksin; çalmıyacaksın; tamah etmiyeceksin;”* ve eğer başka bir emir varsa, o da bu sözde icmal olunur: “Komşunu kendin gibi seveceksin.”
10. Sevgi komşuya kötülük etmez; imdi sevgi şeriatin itmamıdır.
*Çıkış 20:13-17.
1. Ve bunu yapın; çünkü zamanı bilirsiniz, ki, zaten sizin için uykudan uyanmak saatidir; çünkü şimdi kurtuluşumuz iman ettiğimiz vakitte olduğundan daha yakındır.
12. Gece ilerledi, ve gündüz yaklaştı; imdi karanlık işlerini üzerimizden atalım, ve nur silâhlarını kuşanalım.
13. Maskaralık ve sarhoşlukla değil, fuhşiyat ve yolsuzlukla değil, niza ve hasetle değil, gündüzdeki gibi iyi hal ile hareket edelim.
14. Fakat Rab İsa Mesihi giyin, ve şehvetler için bedenin tedarikini görmeyin.

BAP 12

İMDİ, ey kardeşler, bedenlerinizi diri, mukaddes, Allaha makbul kurban olarak takdim etmenizi Allahın rahmetleri için size yalvarırım; ruhanî ibadetiniz budur.
2. Ve bu âleme uymayın; fakat Allahın iyi ve makbul ve kâmil iradesi ne olduğunu farketmeniz için fikrinizin yenilenmesi ile değişilmiş olun.
3. Çünkü aranızda olan her adama bana verilen inayet ile diyorum, kendisi hakkında düşünmek lâzım geldiğinden fazla düşünmesin; fakat Allahın herkese tevzi ettiği iman miktarına göre, itidal ile düşünsün.
4. Çünkü bir bedende çok azamız olup bütün azanın işi ayni olmadığı gibi,
5. böylece biz çok olup Mesihte bir bedeniz, ve her birimiz diğerlerinin azasıyız.
6. Ve bize verilen inayete göre farklı mevhibelerimiz olup, eğer peygamberlikse, iman nisbetine göre,
7. eğer hizmet ise, hizmette, eğer öğretense, öğretmekte olsun;
8. yahut eğer nasihat edense, nasihatte bulunsun; ihsan eden, cömertlikle, riyaset eden, gayretle, merhamet eden, sevinç ile yapsın.
9. Sevgi riyasız olsun. Kötüden nefret edin; iyiye yapışın.
10. Kardeşlik sevgisinde birbirinizi şefkatle sevin; hürmette diğerlerini tercih edin;
11. gayrette gevşek olmayın, ruhta hararetli olun; Rabbe kulluk edin;
12. ümitte sevinin; sıkıntıda sabırlı olun; duada gayretle devam edin;
13. mukaddeslerin ihtiyaçlarına iştirak edin; misafirperver olmağa dikkat edin.
14. Size eza edenlere hayırdua edin; hayırdua edin ve lânet etmeyin.
15. Sevinenlerle sevinin; ağlıyanlarla ağlayın.
16. Birbirinize karşı ayni fikirde olun. Yüksek şeyler düşünmeyin, fakat hor görülenlere tenezzül edin. Kendi kendinize ukalâ olmayın.
17. Kimseye kötülüğe karşı kötülük etmeyin. Bütün insanlar nazarında iyi şeylere dikkat edin.
18. Mümkünse, bütün insanlarla elinizden geldiği kadar, selâmette olun.
19. Ey sevgililer, kendiniz için öç almayın, fakat Allahın gazabına yer verin; çünkü yazılmıştır: “ Rab diyor: Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim.”*
20. Fakat: “Eğer düşmanın acıkmışsa, ona yedir; eğer susamışsa, ona içir; çünkü bunu yapmakla onun başı üzerine ateş korları yığarsın.”*
21. Kötülüğe yenilme, fakat kötülüğü iyilikle yen.
*Tesniye 32:35.
*Süleymanın Meselleri 25:21, 22.

BAP 11

İMDİ diyorum: Allah kendi kavmını reddetti mi? Hâşâ. Çünkü ben de İbrahim neslinden, Benyamin sıptından bir İsrailîyim.
2. Allah evelden bildiği kendi kavmını reddetmedi. Yahut İlya fıkrasında kitap ne diyor, İsraile karşı Allaha nasıl şikâyet ediyor, bilmez misiniz?
3. “Ya Rab, senin peygamberlerini öldürdüler, senin mezbahlarını yıktılar; ve ben yalnız bırakıldım, ve benim canımı arıyorlar.”*
4. Fakat Allahın ona cevabı ne diyor? “Baala diz çökmemiş yedi bin adamı kendime alıkoydum.”*
5. İmdi şimdiki vakitte dahi inayet intihabına göre böylece bir bakiye vardır.
6. Fakat eğer inayetle ise, artık işlerden değildir; yoksa inayet artık inayet olmaz.
7. İmdi ne? İsrail aradığına nail olmadı; fakat intihap olunanlar nail oldular, ve diğerleri sertleştiler;
8. nitekim yazılmıştır: “Allah bugünkü güne kadar onlara uyuşukluk ruhu, görmemek için gözler ve işitmemek için kulaklar verdi.”*
9. Ve Davud diyor:
*I. Kırallar 19:10.
*I. Kırallar 19:18.
*Tesniye 29:4.
“Onların sofrası kendileri için kement ve tuzak Ve tökez ve ceza olsun;
10. Görmemek için onların gözleri kararsın, Ve daima onların belini bük.”*
*Mezmur 69:22, 23.
11. İmdi diyorum: Acaba düşsünler diye mi sürçtüler? Hâşâ; fakat kendilerini gayretlendirmek için onların suçu ile Milletlere kurtuluş geldi.
12. Ve eğer onların suçu dünyanın zenginliği, ve onların bozgunluğu Milletlerin zenginliği oldu ise, onların tamamlığı ne kadar ziyade zenginlik olur?
13. Fakat size, Milletlere, söyliyorum. İmdi mademki ben Milletlerin resulüyüm, hizmetimi taziz ederim;
14. belki bir yolla soyumdan olanları gayretlendiririm ve onlardan bazılarını kurtarırım.
15. Çünkü onların reddolunması dünyanın barışması oldu ise, kabul olunmaları, eğer ölülerden hayat değilse, nedir?
16. Ve eğer turfanda mukaddes ise, hamur da; ve eğer kök mukaddes ise, dallar da mukaddestir.
17. Fakat eğer dalların bazıları kesildiler, ve sen, yabani zeytin ağacı olarak onlara aşılandın ve zeytin ağacının semizliğinin köküne hissedar oldunsa, dallara karşı övünme.
18. Fakat eğer övünüyorsan, sen kökü değil, ancak kök seni taşıyor.
19. İmdi: Ben aşılanayım diye dallar kesildiler, diyeceksin.
20. Peki; imansızlıktan dolayı kesildiler, ve sen imanla duruyorsun. Yüksek fikirli olma, ancak kork;
21. çünkü eğer Allah tabiî dalları esirgemedi ise, seni de esirgemiyecektir.
22. İmdi Allahın iyiliğine ve sertliğine bak; düşenler üzerine sertlik, fakat senin üzerine, Allahın iyiliği — eğer onun iyiliğinde durursan, — yoksa sen de kesilirsin.
23. Ve eğer onlar da imansızlıkta devam etmezlerse, aşılanacaklardır; çünkü Allah onları tekrar aşılamağa kadirdir.
24. Çünkü eğer sen tabiatında yabani olan zeytin ağacından kesilip tabiatına muhalif olarak iyi zeytin ağacına aşılandınsa, onlar ki, tabiî dallardır, kendilerinin zeytin ağacına ne kadar ziyade aşılanacaklardır!
25. Çünkü, ey kardeşler, kendi kendinize ukalâ olmıyasınız diye, Milletlerin tamamı dahil oluncıya kadar kısmen İsraile sertleşme olduğu sırrının size meçhul kalmasını istemem;
26. ve böylece bütün İsrail kurtulacaktır; nitekim yazılmıştır: “Siondan Kurtarıcı gelecek;
Fıskı Yakubdan döndürecektir;*
*İşaya 59:20, 21.
27. Ve onların günahlarını kaldıracağım zaman,
Onlara benden ahit budur.”*
*İşaya 27:9.
28. Gerçi incile göre sizin için düşmanlardır; fakat intihaba göre atalar için sevgililerdir.
29. Çünkü Allahın mevhibeleri ve daveti nedametsizdir.
30. Çünkü siz bir vakitler nasıl Allaha itaatsiz olup fakat şimdi onların itaatsizliği ile merhamete nail olduğunuz gibi,
31. ayni surette şimdi bunlar da itaatsiz oldular, ta ki, size gösterilmiş olan merhamet ile onlar da şimdi merhamete nail olsunlar.
32. Çünkü Allah hepsine merhamet etsin diye, hepsini itaatsizlik içine kapadı.
33. Ey Allahın zenginlik ve hikmet ve bilgisinin derinliği! ne derece onun hükümlerine akıl ermez, ve yolları keşfolunmaz!
34. Çünkü Rabbin fikrini kim bildi? yahut kim onun öğütçüsü oldu?
35. yahut kim ona önce verdi ki, kendisine yine karşılığı verilsin?
36. Çünkü bütün şeyler ondan, ve onun vasıtası ile, ve onun içindir. İzzet ebediyen ona olsun. Amin.

BAP 10

EY kardeşler, yüreğimin arzusu ve onlar hakkında Allaha yalvarışım kurtuluşları içindir.
2. Çünkü onlara şehadet ederim ki, Allah için gayretleri vardır, fakat bilgiye göre değil.
3. Çünkü Allah salâhını bilmeyip kendilerininkini sabit kılmağa çalışarak Allah salâhına tâbi olmadılar.
4. Çünkü salâh için her iman edene şeriatin sonu Mesihtir.
6. Çünkü Musa, şeriatten olan salâhı işliyen adam onunla yaşıyacaktır,* diye yazıyor.
6. Fakat imandan olan salâh böyle diyor: “Kendi yüreğinde: Göke kim çıkacak?* (yani, Mesihi indirmek için;)
7. yahut: Ölüler diyarına kim inecek? (yani, Mesihi ölülerden çıkarmak için;) deme.”
8. Fakat ne diyor? “Kelâm (yani, ilân ettiğimiz iman kelâmı,) sana yakındır, ağzında ve yüreğindedir;”*
9. şöyle ki, İsa Rabdir diye ağzınla ikrar edersen, ve Allahın onu ölülerden kıyam ettirdiğine yüreğinle iman edersen, kurtulacaksın;
10. çünkü salâh için yürekle iman edilir, ve kurtuluş için ağızla ikrar edilir.
11. Çünkü kitap diyor: “Ona her iman eden utandırılmıyacaktır.”*
12. Çünkü Yahudi ile Yunanlının farkı yoktur; çünkü kendisi hepsinin Rabbidir, bütün kendisini çağıranlara ganidir;
13. çünkü: “Her kim Rabbin ismini çağırırsa, kurtulacaktır.”*
14. İmdi kendisine iman etmedikleri zatı nasıl çağıracaklar? ve işitmedikleri zata nasıl iman edecekler? ve vâzeden olmaksızın, nasıl işitecekler?
15. ve eğer gönderilmezlerse, nasıl vâzedecekler? nitekim: “İyi şeyler müjdeliyenlerin ayakları ne güzeldir!”* diye yazılmıştır.
*Levililer 18:5.
*Tesniye 30:12, 13.
*Tesniye 30:14.
*İşaya 28:16.
*Yoel 2:32.
*İşaya 52:7.
16. Fakat hepsi müjdeyi dinlemediler. Çünkü İşaya diyor: “Ya Rab, verdiğimiz habere kim inandı?”*
17. Öyle ise, iman işitmekten, ve işitmek Mesihin kelâmı vasıtası ile olur.
18. Fakat diyorum: İşitmediler mi? Evet:
*İşaya 53:1.
“Onların ahengi bütün dünyaya, Ve sözleri yerin uçlarına varmıştır.”*
*Mezmur 19:4.
19. Fakat diyorum: İsrail bilmedi mi? Evvelâ Musa diyor: “Bir millet olmıyanla ben sizi gayretlendireceğim, Anlayışsız bir milletle sizi kızdıracağım.”*
*Tesniye 32:21.
20. Ve İşaya cesaret edip diyor: “Beni aramıyanlar tarafından bulundum; Beni sormıyanlara zahir oldum.”*
*İşaya 65:1.
21. Fakat İsraile diyor: “İtaatsizlik eden ve karşı koyan bir kavma bütün gün ellerimi uzattım.”*
*İşaya 65:2.

BAP 9

VİCDANIM Ruhülkudüste benimle beraber şehadet ederek Mesihte hakikat söyliyorum, yalan söylemiyorum ki,
2. büyük kederim ve yüreğimde devamlı derdim var.
3. Çünkü kardeşlerim, bedene göre akrabam uğruna ben kendim Mesihten merdut olmağı dilerdim;
4. onlar İsrailîlerdir; oğulluk ve izzet ve ahitler ve şeriatin verilmesi ve ibadet ve vaitler onlarındır;
5. atalar onlarındır, ve bedene göre Mesih onlardandır; o cümle üzerinde ebediyen mubarek Allahtır. Amin.
6. Fakat Allahın kelâmı sâkıt olmuş demek değildir. Çünkü hep İsrailden olanlar İsrail değildir;
7. çünkü İbrahimin zürriyeti oldukları için hepsi evlât değildirler; fakat: “Senin zürriyetin İshakta çağırılacaktır,”* denilmiştir.
8. Yani, beden evlâdı Allahın evlâdı değil; fakat vadin evlâdı zürriyet olarak sayılır.
9. Çünkü vadin kelâmı şudur: “Bu vakte göre geleceğim, ve Saraya bir oğul olacaktır.”*
10. Ve yalnız bu değil, fakat Rebeka da birinden, atamız İshaktan, gebe kaldığı zaman,
11. çünkü çocuklar henüz doğmamış, ve iyi yahut kötü bir şey yapmamış iken, Allahın muradı işlerden değil, fakat çağırandan olduğu intihaba göre sabit kalsın diye,
12. Rebekaya: “Büyüğü küçüğüne kulluk edecek,”* denildi;
13. nitekim: “Yakubu sevdim, fakat Esavdan nefret ettim,”* diye yazılmıştır.
*Tekvin 21:12.
*Tekvin 18:10.
*Tekvin 25:23.
*Malaki 1:2, 3.
14. İmdi ne diyelim? Acaba Allahta haksızlık var mıdır? Hâşâ.
15. Çünkü Musaya diyor: “Merhamet ettiğime merhamet edeceğim, ve acıdığıma acıyacağım.”*
16. İmdi öyle ise, ne istiyenden, ne de koşandan, fakat merhamet eden Allahtandır.
17. Çünkü kitap Firavuna diyor: “Kudretimi sende göstermek, ve ismim bütün yeryüzünde ilân olunmak için, işte, seni bunun için ikame ettim.”*
18. İmdi öyle ise, istediğine merhamet eder, ve istediğini sertleştirir.
*Çıkış 33:19.
*Çıkış 9:16.
19. İmdi bana diyeceksin: Artık niçin kabahatli tutuyor? Çünkü kim onun iradesine karşı duruyor?
20. Hayır, fakat, ey adam, sen kim oluyorsun ki, Allaha karşı cevap veriyorsun? Acaba kendine şekil verilen şey, şekil verene: Niçin beni böyle yaptın, der mi?
21. Yahut ayni yığından bir kabı hürmet için, ve bir başkasını hürmetsizlik için yapmağa çömlekçinin balçık üzerinde kudreti yok mudur?
22. Allah, önceden izzet için hazırladığı merhamet kapları üzerine,
23. yalnız Yahudilerden değil, fakat Milletlerden de çağırdıklarına, yani, bizlere, izzetinin zenginliğini bildirmek için,
24. ve gazabını göstermek ve kudretini bildirmek istiyerek helâke hazırlanmış olan gazap kaplarına çok sabırla tahammül etti ise, ne diyelim?
25. Nitekim Hoşea kitabında da diyor:
“Kavmım olmıyana kavmım,
Sevgili olmıyana sevgili, diyeceğim.*
*Hoşea 2:23.
26. Ve vaki olacak ki, onlara: Kavmım değilsiniz, denildiği yerde, Orada hay olan Allahın oğulları denileceklerdir.”*
*Hoşea 1:10.
27. Ve İşaya İsrail hakkında nida ediyor: “İsrail oğullarının sayısı denizin kumu kadar olsa da, yalnız bakiyesi kurtulacaktır;
28. çünkü Rab yer üzerinde işini bitirerek ve kısaltarak icra edecektir.”*
29. Ve nitekim İşaya evelden söylemiştir:
*İşaya 10:22, 23.
“Eğer orduların Rabbi bize bir zürriyet bırakmamış olsaydı, Sodom gibi olmuş, ve Gomorraya benzemiş olurduk.”*
*İşaya 1:9
30. İmdi ne diyelim? Salâh ardınca gitmiyen Milletler salâha, imandan olan salâha, nail oldular;
31. fakat salâh kanunu ardınca giden İsrail o kanuna erişmedi.
32. Niçin? Çünkü imanla değil, fakat amelle olurmuş gibi aradılar. Sürçme taşında sürçtüler;
33. nitekim yazılmıştır: “İşte, Sionda bir sürçme taşı ve bir tökez kayası koyuyorum; Ve ona iman eden utandırılmıyacaktır.”*
*İşaya 28:16.

BAP 8

ÖYLE ise, şimdi Mesih İsada olanlara hiç bir mahkûmiyet yoktur.
2. Çünkü Mesih İsada hayat Ruhunun kanunu beni günahın ve ölümün kanunundan azat etti.
3. Çünkü Allah kendi Oğlunu günah bedeni müşabehetinde ve günah için gönderip günahı bedende mahkûm ederek bedenden dolayı zayıf olan kanunun yapamadığı şeyi yaptı;
4. ta ki, kanunun hükmü bedene göre değil, Ruha göre yürüyen bizlerde yerine gelsin.
5. Çünkü bedene göre olanlar bedenin şeylerini, fakat Ruha göre olanlar Ruhun şeylerini düşünürler.
6. Çünkü bedenin düşüncesi ölüm, fakat Ruhun düşüncesi hayat ve selâmettir;
7. çünkü bedenin düşüncesi Allaha düşmanlıktır; çünkü Allahın şeriatine itaat etmez, hem de edemez;
8. ve bedende olanlar Allahı hoşnut edemezler.
9. Lâkin eğer Allahın Ruhu sizde duruyorsa, siz bedende değil, fakat Ruhtasınız. Lâkin bir kimsede Mesihin Ruhu yoksa, o adam Mesihin değildir.
10. Ve eğer Mesih sizde ise, beden günahtan dolayı ölüdür; fakat ruh salâhtan dolayı hayattır.
11. Fakat eğer İsayı ölülerden kıyam ettirenin Ruhu sizde duruyorsa, Mesih İsayı ölülerden kıyam ettiren sizin fanî bedenlerinizi sizde duran kendi Ruhu vasıtası ile diriltecektir.
12. İmdi öyle ise, ey kardeşler, bedene göre yaşamak için bedene borçlu değiliz;
13. çünkü eğer bedene göre yaşarsanız, öleceksiniz; fakat eğer bedenin işlerini Ruh ile öldürürseniz, yaşıyacaksınız.
14. Çünkü Allahın Ruhu ile sevkedilenlerin hepsi Allahın oğullarıdırlar.
15. Çünkü yine korku için kulluk ruhunu almadınız; fakat oğulluk ruhunu aldınız, ve onunla: Abba, Baba, diye çağırırız.
16. Allahın evlâdı olduğumuza Ruh kendisi bizim ruhumuzla beraber şehadet eder;
17. ve eğer evlât isek, hem de varisleriz; Allahın varisleri, ve Mesihin hemvarisleriyiz; eğer beraber elem çekiyorsak, beraber de taziz olunmamız içindir.
18. Zira hesap ediyorum ki, şimdiki vaktin elemleri bize keşfedilecek izzete göre bir şey değildirler.
19. Çünkü hilkatin hararetli arzusu Allahın oğullarının zuhurunu bekliyor.
20. Çünkü hilkat kendi iradesile değil, fakat tâbi ettirenin sebebinden batıla tâbi kılındı,
21. bu ümitle ki, hilkat kendisi de fesat kulluğundan Allahın evlâdının izzetli hürriyetine azat edilecektir.
22. Çünkü bütün hilkatin şimdiye kadar birden ah edip ağrı çektiğini biliriz.
23. Ve yalnız bu değil, fakat biz kendimiz, Ruhun turfandasına malik olan bizler bile, oğulluğu, bedenimizin kurtuluşunu, bekliyerek içimizden ah ederiz.
24. Çünkü ümitle kurtulduk; fakat görülen ümit, ümit değildir; çünkü bir kimse gördüğü şeyi nasıl ümit eder?
25. Fakat eğer görmediğimiz şeyi ümit edersek, onu sabırla bekleriz.
26. Ve böylece de Ruh bizim zayıflığımıza yardım eder; çünkü lâzım olduğu gibi nasıl dua edeceğimizi bilmeyiz; fakat Ruh kendisi ifade olunamaz ahlarla bizim için şefaat eder;
27. ve yürekleri araştıran, Ruhun düşüncesi ne olduğunu bilir, çünkü mukaddesler için Allaha göre şefaat eder.
28. Ve Allahı sevenlere, kendi muradına göre davet olunanlara, bütün şeylerin birlikte iyilik için işlediğini biliriz.
29. Çünkü evelden bildiği kimseleri Oğlunun suretine mutabık olmak üzre ezelden de takdir etti, ta ki, bir çok kardeşler arasında ilk doğan o olsun;
30. ve ezelden takdir ettiği kimseleri davet de etti; ve davet ettiği kimseleri salih de saydı; ve salih saydığı kimseleri taziz de etti.
31. İmdi bu şeylere ne diyelim? Eğer Allah bizimle ise, bize karşı kim vardır?
32. Kendi Oğlunu esirgemiyen, fakat hepimiz için onu teslim eden, onunla beraber de bütün şeyleri bize nasıl ihsan etmiyecektir?
33. Allahın seçtiklerine karşı kim töhmet isnat edecek? Haklı çıkaran Allahtır;
34. suçlu çıkaran kimdir? Ölen, ve daha ziyade, kıyam eden Mesih İsadır ki, Allahın sağındadır, ve bizim için şefaat eder.
35. Mesihin sevgisinden bizi kim ayıracaktır? elem mi, yahut sıkıntı mı, yahut eza mı, yahut kıtlık mı, yahut çıplaklık mı, yahut tehlike mi, yahut kılıç mı?
36. Nitekim yazılmıştır:
“Bütün gün senin uğruna öldürülüyoruz; Kasaplık koyunlar sayıldık.”*
*Mezmur 44:22.
37. Fakat bizi sevenin vasıtası ile bunların hepsinde galiplerden üstünüz.
38. Zira eminim ki, ne ölüm, ne hayat, ne melekler, ne reislikler, ne şimdiki şeyler, ne gelecek şeyler, ne kudretler,
39. ne yükseklik, ne derinlik, ne başka bir mahlûk Rabbimiz Mesih İsada olan Allahın sevgisinden bizi ayırmağa kadir olacaktır.

BAP 7

YAHUT bilmez misiniz ki, ey kardeşler (çünkü kanunu bilenlere söyliyorum), kanun adama yaşadığı müddetçe hâkimdir?
2. Çünkü kocalı kadın kocası sağ oldukça kanun ile ona bağlıdır; fakat kocası ölürse, koca kanunundan azat olur.
3. İmdi öyle ise, kocası sağ oldukça başka bir kocaya varırsa, ona zaniye denir; fakat kocası ölürse, kanundan azat olur, şöyle ki, başka bir erkeğe varırsa, zaniye değildir.
4. Bundan dolayı, kardeşlerim, biz Allaha semere getirelim diye, bir başkasına, yani ölülerden kıyam edene varmak üzre Mesihin bedeni vasıtası ile şeriate öldünüz.
5. Zira biz cismaniyette iken, şeriat vasıtası ile olan günah ihtirasları, ölüme semere getirmek için azamızda işliyordu.
6. Fakat şimdi tutulmuş olduğumuz şeye ölmüş olarak şeriatten azat olduk; ta ki, biz harf eskiliğinde değil, ruh yeniliğinde kulluk edelim.
7. İmdi ne diyelim? Şeriat günah mıdır? Hâşâ. Fakat şeriat vasıta olmasaydı, günahı bilmemiş olurdum; çünkü eğer şeriat: “Tamah etmiyeceksin,”* dememiş olsaydı, ben tamahı bilmezdim;
8. fakat günah fırsat bularak emir vasıtası ile bende her türlü tamahı hasıl etti; çünkü şeriat yok iken, günah ölüdür.
9. Ve bir vakitler şeriat yok iken, ben diri idim; fakat emir gelince, günah dirildi, ve ben öldüm;
10. ve hayat için olan emir bana ölüm için oldu.
11. Zira günah, emir vasıtası ile fırsat bularak bana hile etti, ve onun vasıtası ile beni öldürdü.
12. Şöyle ki, şeriat mukaddestir, ve emir mukaddes ve doğru ve iyidir.
13. İmdi iyi olan şey bana ölüm mü oldu? Hâşâ. Fakat ta ki, günah iyi şey vasıtası ile bana ölüm hasıl ederek günah görünsün, ta ki, günah emir vasıtası ile aşırı derecede günahkâr olsun.
14. Zira biliriz ki, şeriat ruhanîdir; fakat ben cismanîyim, günah altında satılmışım.
15. Çünkü ettiğimi bilmiyorum, istediğim şeyi işlemiyorum, fakat nefret ettiğim şeyi yapıyorum.
16. Fakat eğer istemediğim şeyi yaparsam, şeriat iyidir, diye tasdik ederim.
17. O halde artık ben değil, fakat bende duran günah onu işliyor.
18. Zira bilirim ki, bende, yani, nefsimde iyi şey durmaz; zira bende istemek hazırdır, fakat iyi olanı işlemek yoktur.
19. Çünkü istediğim iyi şeyi yapmıyorum; fakat istemediğim kötü şeyi işliyorum.
20. Fakat eğer istemediğim şeyi yapıyorsam, artık ben değil, fakat ben de duran günah onu işliyor.
21. Öyle ise, ben şu kanunu bulurum; iyilik yapmak isterken, benim için kötülük hazırdır.
22. Çünkü Allahın şeriatinden derunî adama göre hoşlanıyorum;
23. fakat ben azamda başka bir kanun görüyorum ki, fikrimin kanunu ile muharebe ediyor, ve azamda olan günah kanununa beni esir ediyor.
24. Ne zavallı adamım! Bu ölüm bedeninden beni kim kurtaracak?
25. Rabbimiz İsa Mesih vasıtası ile Allaha şükür! İmdi öyle ise, ben kendim gerçekten fikirle Allahın şeriatine, fakat bedenle günah kanununa kulluk ediyorum.
*Çıkış 20:17; Tesniye 5:21.

BAP 6

İMDİ ne diyelim? İnayet çoğalsın, diye günahta devam edelim mi?
2. Hâşâ. Biz ki, günaha öldük, artık onda nasıl yaşarız?
3. Yahut bilmez misiniz ki, Mesih İsaya vaftiz olunanlarımızın hepsi onun ölümüne vaftiz olunduk?
4. İmdi onunla beraber vaftiz vasıtası ile ölüme gömüldük; ta ki, Babanın izzetile Mesih ölülerden kıyam ettiği gibi, biz de böylece hayat yeniliğinde yürüyelim.
5. Çünkü eğer ölümünün benzeyişinde onunla birleşmiş olduksa, kıyamının benzeyişinde de olacağız;
6. bunu biliriz ki, artık günaha kulluk etmiyelim, diye günah bedeni iptal edilmek için eski adamımız onunla birlikte haça gerilmiştir.
7. Çünkü ölmüş olan adam günahtan tebriye edilmiştir.
8. Fakat eğer biz Mesih ile öldükse, Mesih ölülerden kıyam etmiş olup artık ölmiyeceğini,
9. artık ölümün ona saltanat etmiyeceğini bilerek, onunla beraber yaşıyacağımıza da iman ederiz.
10. Çünkü öldüğü ölümü bir kerede günaha öldü; fakat yaşamakta olduğu hayatı Allaha yaşıyor.
11. Siz de böylece kendilerinizi günaha ölü, fakat Mesih İsada Allaha diri sayın.
12. İmdi fani bedeninizde günah, kendi şehvetlerine itaat etmeniz için saltanat sürmesin.
13. Ve azanızı haksızlık âletleri olarak günaha arzetmeyin; fakat ölülerden dirilenler gibi, kendinizi Allaha, ve azanızı salâh âletleri olarak Allaha arzedin.
14. Çünkü günah size saltanat etmiyecektir; çünkü şeriat altında değil, fakat inayet altındasınız.
15. İmdi ne? şeriat altında değil, fakat inayet altında olduğumuz için günah işliyelim mi? Hâşâ.
16. Bilmez misiniz ki, itaat için kime kendinizi arzeder, kime itaat ederseniz, onun, ya ölüm için günahın, ya salâh için itaatin kullarısınız?
17. Fakat Allaha şükrolsun ki, günahın kulları olduğunuz halde, teslim edildiğiniz öğretişin suretine göre yürekten itaat ettiniz;
18. ve günahtan azat edilerek salâha kul oldunuz.
19. Nefsinizin zayıflığı sebebile (insana göre söyliyorum), pisliğe ve fesat için fesada kul olarak azanızı arzettiğiniz gibi, böylece şimdi azanızı kudsiyet için salâha kul olarak arzedin.
20. Zira günahın kulları olduğunuz zaman, salâhtan azat idiniz.
21. Şimdi utandığınız şeylerden o zaman ne semereniz vardı? çünkü onların sonu ölümdür.
22. Fakat şimdi günahtan azat olunmuş, ve Allaha kul edilmiş olarak kudsiyet için semereniz vardır, ve sonu ebedî hayattır.
23. Zira günahın ücreti ölüm; fakat Allahın mevhibesi Rabbimiz Mesih İsada ebedî hayattır.

BAP 5

İMDİ biz imanla salih sayılmış olup Rabbimiz İsa Mesih vasıtası ile Allah indinde selâmetimiz vardır;
2. onun vasıtası ile de içinde sabit olduğumuz inayete iman ile methal elde ettik; ve Allahın izzeti ümidile övünüyoruz.
3. Ve yalnız bu değil, fakat sıkıntı metaneti,
4. metanet de tecrübeyi, ve tecrübe ümidi hasıl ettiğini bilerek sıkıntılarla dahi övünürüz;
5. ve ümit utandırmaz; çünkü bize verilmiş olan Ruhülkudüs vasıtası ile, Allahın sevgisi yüreklerimize dökülmüştür.
6. Çünkü biz henüz zayıf iken, muayyen zamanında Mesih fasıklar için öldü.
7. Zira bir kimse salih için güç ölür, fakat iyi bir adam için belki biri ölmeğe bile cesaret eder.
8. Fakat Allah bize olan kendi sevgisini bununla ispat ediyor ki, biz henüz günahkârlar iken, Mesih bizim için öldü.
9. İmdi onun kanı ile şimdi salih sayılmış olarak, onun vasıtası ile gazaptan daha ziyade kurtulacağız.
10. Zira eğer düşman iken, Oğlunun ölümü vasıtası ile Allah ile barıştıksa, barışmış olarak onun hayatı ile daha ziyade kurtulacağız;
11. ve yalnız bu değil, fakat kendi vasıtası ile şimdi barışmaya nail olduğumuz Rabbimiz İsa Mesih vasıtası ile Allah ile de övünürüz.
12. Bunun için, nasıl günah bir adam vasıtası ile, ve ölüm günah vasıtası ile dünyaya girdiyse, böylece ölüm de bütün insanlara geçti; çünkü hepsi günah işlediler;
13. çünkü şeriate kadar dünyada günah vardı; fakat şeriat yokken günah sayılmaz.
14. Fakat gelecek zatın sureti olan Âdemin tecavüzünün benzeyişi üzre günah işlememiş olanlar üzerinde de, Âdemden Musaya kadar ölüm saltanat sürdü.
15. Fakat suç nasılsa, mevhibe de öyle değildir; çünkü birinin suçu ile çoğu öldülerse, çoğu için Allahın inayeti, ve bir adamın, yani, İsa Mesihin inayetile olan atiye daha ziyadeleşti.
16. Ve atiye günah işliyen birinin vasıtası ile olduğu gibi değildir; zira hüküm bir suçtan mahkûmiyet için, fakat mevhibe çok suçlardan tebriye için oldu.
17. Çünkü eğer birinin suçu ile ölüm birinin vasıtası ile saltanat sürdü ise, inayet ve salâh atiyesinin feyzini alanlar, birinin, yani, İsa Mesihin vasıtası ile hayatta daha ziyade saltanat süreceklerdir.
18. İmdi öyle ise, bir suç vasıtası ile bütün insanlara mahkûmiyet için hüküm geldiği gibi, böylece de hayatın salih sayılması için bir salâh fi’li vasıtası ile bütün insanlara atiye geldi.
19. Zira bir adamın itaatsizliği sebebile çoğu nasıl günahkâr kılındılarsa, böylece de birinin itaatile çoğu salih kılınacaklardır.
20. Ve şeriat suçun çoğalması için araya girdi; fakat günahın çoğaldığı yerde, inayet ziyadesile çoğaldı;
21. ta ki, günah ölümde saltanat sürdüğü gibi, inayet de Rabbimiz İsa Mesih vasıtası ile ebedî hayat için salâh ile saltanat sürsün.

BAP 4

İMDİ bedene göre atamız İbrahim hakkında ne diyeceğiz?
2. Zira eğer İbrahim işlerden dolayı salih sayıldı ise, övünmeğe hakkı vardır; fakat Allaha karşı değil.
3. Zira kitap ne diyor? “Ve İbrahim Allaha iman etti, ve kendisine salâh sayıldı.”*
4. Fakat işliyene ücret, inayet olarak değil, borç olarak sayılır.
5. Lâkin işlemiyip fakat fasıkı salih sayana iman edenin imanı salâh olarak sayılır.
6. Nitekim, Allahın amelsiz salih saydığı adamın mutluluğunu Davud dahi beyan ediyor:
*Tekvin 15:6
7. “Ne mutludur, o adamlar ki, fesatları bağışlandı, ve günahları örtüldü!
8. Ne mutludur, o adam ki, Rab ona günah saymaz!”*
*Mezmur 32:1-2.
9. Bu mutluluk sünnetlilik üzerine mi? yoksa sünnetsizlik üzerine de mi? Zira diyoruz ki, İbrahimin imanı salâh olarak sayıldı.
10. İmdi nasıl sayıldı? sünnetlilikte iken mi, yoksa sünnetsizlikte mi? Sünnetlilikte değil, fakat sünnetsizlikte;
11. ve bütün iman edenlerin, hattâ sünnetsizlikte olanların, babası olsun, ve onlara salâh sayılsın, diye sünnetsizlikte iken malik olduğu iman salâhının mührü olarak sünnetlilik alâmetini aldı;
12. ta ki, yalnız sünnetlilikten olanlara değil, fakat atamız İbrahimin sünnetsizlikte iken malik olduğu o imanın izlerinde yürüyenlere de sünnetlilik babası olsun.
13. Çünkü kendisine dünyanın varisi olmak vadi, İbrahime ve yahut zürriyetine şeriat vasıtası ile değil, fakat iman salâhı vasıtası ile oldu.
14. Çünkü eğer şeriatten olanlar varisler ise, iman boş ve vait hükümsüz olur.
15. Zira şeriat gazabı hasıl eder; fakat şeriatin olmadığı yerde tecavüz yoktur.
16. Bundan dolayı inayete göre olması için imandandır; ta ki, vait bütün zürriyete, yalnız şeriatten olana değil: “Seni çok milletlerin babası ettim,”* diye yazılmış olduğu üzre, hepimizin babası olan İbrahimin imanından olana da emin olsun;
17. o İbrahim ki, ölüleri dirilten, ve olmıyan şeyleri olanlar gibi çağıran Allahın karşısında iman etti.
18. “Senin zürriyetin böyle olacaktır,”* denilmiş olduğu üzre, o, çok milletlerin babası olmağı ümit hilâfında ümitle iman etti.
19. Ve yüz yaşlarında olarak zaten ölmüş olan bedenini, ve Saranın rahminin ölülüğünü, imanda zayıflamıyarak düşündü;
20. ve Allahın vadine bakarak imansızlıkla tereddüt etmedi,
21. fakat Allaha hamdederek onun vadettiğini yapmağa da kadir olduğuna tamamile kani olarak imanla kuvvetlendi.
22. Bunun için de kendisine salâh sayıldı.
23. Ve kendisine sayıldığı, yalnız onun için değil,
24. fakat Rabbimiz İsayı ölülerden kıyam ettirene iman eden bizlere sayılacağından, bizim için de yazıldı;
25. o bizim suçlarımız için teslim olundu, ve bizim tebriyemiz için kıyam etti.
*Tekvin 17:5.
*Tekvin 15:5.

BAP 3

İMDİ Yahudinin ne fazileti vardır? yahut sünnetliliğin faidesi nedir?
2. Her suretle çoktur; önce, çünkü Allahın vahiylerile emniyet edildiler;
3. zira bazıları iman etmedilerse, ne olur? Acaba onların imansızlığı Allahın sadakatini hükümsüz kılar mı?
4. Hâşâ; fakat Allah hak, ve her insan yalancı olsun; nitekim yazılmıştır:
“Ta ki, sözlerinde âdil olasın, Ve hükmolunduğun zaman, galip gelesin.”*
*Mezmur 51:4.
5. Fakat bizim haksızlığımız Allahın adaletini gösteriyorsa, ne diyeceğiz? Gazap ile cezalandıran Allah haksız mıdır? (insan gibi söyliyorum.)
6. Hâşâ; yoksa Allah dünyaya nasıl hükmedecektir?
7. Fakat benim yalanımla Allahın hakikati kendi izzeti için çoğaldı ise, niçin yine ben de bir günahkâr gibi hükmolunuyorum?
8. Ve, aleyhimize iftira olunduğu ve bazılarının söylediğimizi iddia ettikleri gibi, niçin: İyilik gelsin diye kötülük yapalım, demiyelim? Onların mahkûmiyeti doğrudur.
9. İmdi ne? faziletimiz var mı? Hayır, asla; çünkü biz yukarıda, Yahudiler ve hem Yunanlılar, hepsi günah altındadır diye itham ettik;
10. nitekim yazılmıştır: “Hiç salih yok, bir kişi bile yoktur;
11. Anlıyan kimse yoktur, Allahı arıyan kimse yoktur;
12. Hepsi saptılar, Birlikte yaramaz oldular; İyilik eden yok, bir kişi bile yoktur;”*
*Mezmur 14:1-3.
13. Onların boğazı açık kabirdir; Onların dillerile aldattılar;* Kara yılanın zehiri dudaklarının altındadır;*
*Mezmur 5:9.
* Mezmur 140:3.
14. Onların ağzı lânet ve acılıkla doludur;*
* Mezmur 10:7.
15. Onların ayakları kan dökmekte çabukturlar;
16. Kırgın ve sefalet onların yollarındadır;
17. Ve selâmet yolunu bilmediler;*
*İşaya 59:7, 8.
18. Onların gözleri önünde Allah korkusu yoktur.”*
*Mezmur 36:1.
19. Ve biliriz ki, şeriat ne kadar şeyler söylerse, şeriat altında olanlara söyler; ta ki, her ağız kapansın, ve bütün dünya Allaha karşı suçlu olsun;
20. çünkü onun huzurunda hiç kimse şeriat işlerinden salih sayılmıyacaktır; çünkü günah bilgisi şeriat vasıtası iledir.
21. Fakat şimdi şeriat ve peygamberler tarafından şehadet edilerek
22. Allahın salâhı, yani, İsa Mesihe iman vasıtası ile bütün iman edenlere olan Allahın salâhı, şeriat olmıyarak zahir olmuştur; çünkü hiç fark yoktur;
23. zira hepsi günah işlediler, ve Allahın izzetinden mahrum kaldılar;
24. İsa Mesihte olan fidye vasıtası ile, onun inayetile bedelsiz salih sayılırlar;
25. Allahın sabrında evelce işlenmiş günahlardan sarfı nazar dolayısı ile, adaletinin izharı için,
26. yani, şimdiki zamanda adaletinin izharı için, onun kanında, iman vasıtası ile, kefaret olarak Allah onu arzetti, ta ki kendisi âdil olsun, ve İsaya iman edeni salih saysın.
27. İmdi övünme nerede kaldı? Dışarda kaldı. Fakat ne türlü kanunla? işlerinki ile mi? Hayır, fakat iman kanunu ile.
28. Çünkü zannediyoruz ki, şeriatin işleri olmıyarak insan imanla salih sayılır.
29. Yahut Allah yalnız Yahudilerin mi? Milletlerin de değil mi? Evet Milletlerin de;
30. eğer Allah bir ise, sünnetliliği imandan dolayı, sünnetsizliği de iman vasıtası ile salih sayacaktır.
31. İmdi biz iman vasıtası ile şeriati hükümsüz mü ediyoruz? Hâşâ; fakat şeriati sabit kılıyoruz.

BAP 2

BUNUN için, ey her hükmeden adam, mazur değilsin; çünkü başkasına hükmettiğin şeyde kendini mahkûm ediyorsun; çünkü sen, ey hükmeden, ayni şeyleri yapıyorsun.
2. Ve biliriz ki, bu gibi şeyleri yapanlar aleyhine Allahın hükmü hakikate göredir.
3. Ve, ey bu gibi şeyleri yapanlara hükmeden, ve ayni şeyleri yapan adam, bunu sanır mısın ki, Allahın hükmünden kaçacaksın?
4. Yahut Allahın iyiliği seni tövbeye götürdüğünü bilmiyerek onun iyiliğinin ve sabrının ve tahammülünün bolluğunu hor mu görürsün?
5. Fakat gazap ve Allahın âdil hükmünün izharı gününde, senin sertliğine ve tövbe etmez yüreğine göre kendine gazap yığıyorsun;
6. o Allah ki, işlerine göre herkese karşılık verecektir,
7. iyi işte sabırla izzet, hürmet, ve çürümezliği arıyanlara, ebedî hayat;
8. ama fırkacı olup hakikate itaatsiz, haksızlığa ise itaatli olanlara,
9. önce Yahudiye hem de Yunanlıya, kötülük işliyen her adama, gazap ve hiddet, sıkıntı ve şiddet;
10. fakat önce Yahudiye hem de Yunanlıya, iyilik işliyen her adama, izzet, hürmet ve selâmet verecektir;
11. çünkü Allah indinde şahsa itibar yoktur.
12. Allah, Mesih İsa vasıtası ile benim incilime göre insanların gizli şeylerine hükmedeceği günde,
13. şeriatleri olmadığı halde günah işliyenler, şeriatleri olmadığı halde de helâk olacaklardır; şeriat altında günah işliyenler de şeriat vasıtası ile hükmedileceklerdir;
14. çünkü şeriati işitenler Allah indinde salih değillerdir, ancak şeriati yapanlar salih sayılacaklardır;
15. zira şeriati olmıyan Milletler, şeriatin işlerini tabiî surette yaptıkları zaman, onların şeriati olmıyarak kendi kendilerine şeriattirler;
16. onların vicdanı birlikte şehadet ederek ve düşünceleri aralarında kendilerini itham ve yahut müdafaa eyliyerek şeriatin işi yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler.
17. Fakat sen, eğer Yahudi adını taşıyorsan, ve şeriate dayanıyor ve Allah ile övünüyorsan,
18. ve şeriatten öğretilmiş olarak Allahın iradesini bilir ve âlâ şeyleri beğeniyor,
19. ve şeriatte ilmin ve hakikatin suretine malik olarak, körlerin kılavuzu, karanlıkta olanların ışığı,
20. akılsızların mürebbisi ve çocukların muallimi olduğuna kani oluyorsan;
21. imdi başkasına öğreten, kendine öğretmez misin? Çalmamağı vâzeden, çalar mısın?
22. Zina etmemeği söyliyen, zina eder misin? Putlardan nefret eden, mabetleri yağma eder misin?
23. Şeriatle övünen, şeriati tecavüzle Allahı tahkir mi edersin?
24. Çünkü yazılmış olduğu üzre,* sizin yüzünüzden Milletler arasında Allahın ismine küfrediliyor.
25. İmdi eğer şeriati tutarsan, sünnetlilik faide eder; fakat şeriati tecavüz edici isen, sünnetliliğin, sünnetsizlik olmuştur.
26. İmdi eğer sünnetsiz olanlar şeriatin hükümlerini tutarlarsa, onların sünnetsizliği sünnetlilik sayılmıyacak mıdır?
27. Sen ki, kitap ve sünnetlilik ile şeriati tecavüz ediyorsun, tabiatten olan sünnetsizlik şeriati yerine getirerek sana hükmetmiyecek midir?
28. Zira zahiren Yahudi olan Yahudi değildir, ne de zahiren bedende olan sünnetlilik sünnetliliktir.
29. Fakat içten Yahudi olan Yahudidir, ve harfte değil, ruhta yüreğin sünnetliliği sünnetliliktir; kendisinin methi de insanlardan değil, Allahtandır.
* İşaya 52:5.

BAP 1

İSA Mesihin kulu, resul olmağa davet olunup Allahın inciline tahsis edilmiş olan Pavlus,
2. peygamberleri vasıtası ile mukaddes kitaplarda evelce vadettiği o incil,
3. bedene göre Davud zürriyetinden doğmuş,
4. kudsiyet ruhuna göre ölülerden kıyam ile kudretle Allahın Oğlu ilân edilmiş olan kendi Oğlu Rabbimiz İsa Mesih hakkındadır;
5. aralarında İsa Mesihin davetlileri bulunduğunuz bütün milletlerde,
6. onun ismi için imana itaat olunmak üzre, kendi vasıtası ile inayet ve risalet aldık
7. Romada bulunan mukaddes olmağa davet edilmiş Allahın bütün sevgililerine, size Babamız Allah ve Rab İsa Mesihten inayet ve selâmet olsun.
8. Önce hepiniz için İsa Mesih vasıtası ile Allahıma şükrederim ki, imanınız bütün dünyada ilân olunuyor.
9. Çünkü Allahın iradesile nihayet şimdi size gelmek için, mümkünse hayırlı bir yol bulmağı niyaz ederek,
10. daima dualarımda sizi nasıl durmadan andığıma, Oğlunun incilinde ruhumla hizmet ettiğim Allah şahidimdir.
11. Çünkü kuvvetlenmeniz için size ruhanî bir atiye vermek üzre, sizi görmeği özliyorum,
12. ta ki, sizde ve bende, birbirimizde olan iman vasıtası ile aranızda sizinle teselli bulayım.
13. Ey kardeşler, size meçhul kalmasını istemem ki, obir Milletler arasında olduğu gibi, sizin aranızda da bir semerem olmak için yanınıza gelmeğe çok kereler niyet ettim, ve şimdiye kadar menolundum.
14. Yunanlılara ve barbarlara, âlimlere ve cahillere borçluyum.
15. Böylece Romada olan sizlere, elimden geldiği kadar incili vâzetmeğe hazırım.
16. Zira incilden utanmam, çünkü her iman edene, önce Yahudiye hem de Yunanlıya, kurtarış için Allahın kudretidir.
17. Çünkü onda Allahın salâhı imandan imana keşfolunur; nitekim: “Fakat salih imanla yaşıyacaktır,”* diye yazılmıştır.
*Habakkuk 2:4
18. Zira haksızlıkla hakikate mani olan insanların bütün fıskına ve haksızlığına karşı, Allahın gazabı gökten keşfolunur.
19. Çünkü Allah hakkında malûm olan şeyler içlerinde zahirdir; zira Allah kendilerine izhar etmiştir.
20. Çünkü onlar mazur olmasınlar diye, onun görülmez şeyleri, yani, ebedî kudreti ve ülûhiyeti, dünyanın yaratılışından beri yapılan şeylerle anlaşılarak açıkça görülüyor;
21. çünkü Allahı bildikleri halde, onu Allah olarak temcit etmediler, ve şükretmediler; fakat düşüncelerinde batıl oldular, ve onların anlayışsız yüreği karardı.
22. Âlim olduklarını iddia ederken akılsız oldular,
23. ve fani olmıyan Allahın izzetini, fani olan insan, kuşlar, dört ayaklılar ve yerde sürünenler suretinin benzeyişile değiştirdiler.
24. Bunun için Allah kendi aralarında bedenleri rezil olsun diye, yüreklerinin şehvetleri içinde onları pisliğe teslim etti;
25. onlar Allahın hakikatini yalanla değiştiler, ve Hâlikten ziyade mahlûka tapıp kulluk ettiler; o ebediyen mubarektir. Amin.
26. Bu sebepten Allah onları rezalet ihtiraslarına teslim etti, çünkü onların kadınları tabiî kullanışı tabiate muhalif olana çevirdiler;
27. ve ayni suretle erkekler de kadının tabiî kullanışını bırakarak şehvetlerinde birbirlerine kızıştılar, erkekler erkeklerle rüsvaylık ederek sapıklıklarına lâyık olan karşılığı aldılar.
28. Ve bilgilerinde Allahın olmasını münasip görmediklerinden, Allah onları uygun olmıyan şeyler yapmak üzre merdut fikre teslim etti;
29. bütün haksızlık, kötülük, tamah, şerirlik ile dolmuş olarak; haset, katil, niza, hile, huysuzluk ile dolu; kötülük söyliyenler,
30. zemmamlar, Allahın menfurları, küstah, kibirli, övünücü, kötü şeyler mucidi, ana babaya itaatsiz,
31. anlayışsız, sözünde durmaz, tabiî sevgiden mahrum, merhametsizdirler.
32. Bu gibi şeyleri işliyenler ölüme müstahaktır, diye Allahın hükmünü bildikleri halde, yalnız bunları yapmakla kalmazlar, fakat yapanları da hoş görürler.